Antalya’da rüya gibi bir tatil geçirmek isterseniz Adrasan sizin için doğru yer olabilir

Antalya’da rüya gibi bir tatil geçirmek isterseniz Adrasan sizin için doğru yer olabilir. Mavi denizi, yeşil ormanı ve turunç bahçeleri ile meşhur olan bu yer kendine hayran bıraktıracak bir güzelliktedir. Ayrıca sit alanı olmasından dolayı da bu bölge büyük yapılara ev sahipliği yapmaz. Bu sebeple sahil muhteşem bir görüntüye sahiptir. Adrasan’da kumsal 2 km uzunluğa sahip olup her sene oldukça fazla turist ağırlamaktadır. Sığ bir denize sahip olduğundan çocuklar ve yüzmeyi yeni öğrenenler için de güvenli bir bölgedir.

Sahilde güneşlenip denizin tadını çıkarabileceğiniz gibi Adrasan Tur Teknesi ile eşsiz koyların birbirinden farklı güzelliklerine de tanık olabilirsiniz. Sürekli değişen muhteşem manzaranın tadını ister güneşlenerek ister yüzerek çıkarabilirsiniz. Özellikle Suluada koyuna geldiğinizde kendinizi cennette hissedeceksiniz. Akdeniz’in Maldivler’i olarak anılan Suluada’yı Tuncay Kaptan eşliğinde keşfe çıkmaya hazır olun. Tekne turu rotamızda Suluada ve civar koyları ziyaret edeceğiz. Burada, birbirinden güzel koyların etrafında dolaşırken kendinizi bir peri masalında hissedebilirsiniz. Antalya’nın bu gizli cennetine tekne turu ile açılmak her şeye değecek.

SULUADA TEKNE TURU

Suluada ülkemizde az bilinen ancak son yıllarda popülaritesini arttırmaya başlamış bakir bir adadır. Bembeyaz kumu ve turkuaz mavisi suyu ile burası adeta bir cennet parçasıdır ve buradaki kumun beyazlığının sebebi “foraminifera” isimli mikroorganizmalardır. Bembeyaz ve incecik bir yapıya sahip olan kumu, buranın en önemli özelliklerinden biridir.

Gelenlerin tekrardan gelmek istediği bu ada, güzelliği ile insanları kendisine adeta çekmektedir. Görülmeye değer bu adanın ismi, adanın sahip olduğu su kaynaklarından gelmektedir. Toros Dağları’nın eteklerinden gelen bu su, kendine çizdiği yol ile yerin altından çıkarak Suluada’da gün yüzüne çıkmaktadır. Denizin ortasında çıkmakta olan tatlı su kaynağından dolayı burada yüzmenin şifalı olduğuna inanılmaktadır. Adaya antik çağlarda “Krambusa“ ismi verilmiştir.

Adada çıkan tatlı su kaynağı sebebi ile de beyazlayan taşlar, denizin daha berrak görünmesine sebep oluyor. Böylelikle Suluada’da tropik bir ada görüntüsüyle karşılıyoruz. Bu görüntü de her geleni büyülemeye yetiyor. Üstelik adada herhangi bir yaşam belirtisi de bulunmuyor. Adada su ve elektrik altyapısı olmadığından dolayı yerleşim alanı ve otel gibi yapılar bulunmamaktadır. Bu yüzden adamızı gündüz saatlerinde tekne ile ziyaret edip ardından Adrasan’a geri dönüyoruz. Adada kamp yapma seçeneği ile konaklamak isteyenlerin Jandarma ve Sahil Güvenlik tarafından izin almaları gerekiyor.